HCC
Karaciğer Görüntüleme Raporlama Ve Veri Sistemi Damar-İçi-Tümör Kategorisi: Sistematik Bir İnceleme Ve Meta-Analiz.
Kim DH, Choi Sh, Park SH ve ark. Eur Radiol. Springer; 2020; 1-10.
Şu adresten temin edilebilir: http://link.springer.com/10.1007/s00330-020-07282-x.
Anahtar kelimeler: LI-RADS, MRG, BT, HCC
Klinik soru:
- LR-TIV vakalarında altta yatan etiyoloji nedir?
- LR-TIV kategorisini kullanan raporlarda heterojenliğin nedeni nedir?
Ne yapıldı: HCC ve HCC olmayanların yüzdeleri, LR-TIV’li vakaların birleştirilmiş meta-analitik verilerinden hesaplandı.
Nasıl yapıldı: MEDLINE ve EMBASE ile bulunan önceki 16 çalışmanın meta-analizi. Bunların arasında, 98’i (%65) HCC’ye ve 52’si (%35) HCC olmayan tümörlere bağlı olan 150 LR-TIV vakası vardı.
Bulgular ve sonuçlar: Birleştirilmiş meta-analitik yüzdeler, LR-TIV vakalarının %70.9’unun HCC’ye bağlı olduğunu, %29.2’sinin HCC olmayan tümörlere bağlı olduğunu göstermiştir. Hepatit C’li vakalar, LR-TIV nedeni ile daha yüksek birleştirilmiş HCC yüzdelerine sahipti. İlginç bir şekilde, referans standart olarak sadece patolojik tanının kullanıldığı 6 çalışmada (diğer 10 çalışmada patolojik tanı ve görüntüleme takibinin bir kombinasyonunu kullandı), HCC’nin birleştirilmiş yüzdeleri ortalamadan daha düşüktü.
Karar: HCC, referans standardına, coğrafi farklılıklara ve çalışma tasarımına bağlı olarak HCC olmayanlara göre LR-TIV için daha yaygın altta yatan bir etiyolojiydi.
Anlamları: HCC en sık bildirilen etiyoloji olmasına rağmen, herhangi bir malignite damar içi tümörlere neden olabilir. Tanı için kullanılan referans standart, LR-TIV’de HCC ve HCC olmayanların yüzdesini etkileyebilir. Çalışma tasarımının rapor heterojenliğine neden olan önemli bir faktör olduğu bulunmuştur.
LI–RADS Kategori 5 Hepatosellüler Karsinom: Küratif Rezeksiyon Sonrası Erken Nüks Riski Stratifikasyonu İçin Preoperatif Gadoksetik Asitli MRG
Wei H, Jiang H, Zheng T ve ark. Eur Radiol. Springer; 2020; 1-14.
Şu adresten temin edilebilir: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1665268120300685?via%3Dihubhttp://link.springer.com/10.1007/s00330-020-07303-9.
Anahtar kelimeler: LI-RADS, risk stratifikasyonu, Gadoksetik asit, MRG, HCC
Klinik soru: LR-5 HCC’nin (v2018) küratif rezeksiyonundan sonra erken nüks risk stratifikasyonunda preoperatif gadoksetatlı MRG’nin rolü nedir?
Ne yapıldı: Kür amaçlı rezeksiyondan sonra erken nüks (ameliyattan sonraki 2 yıl içinde) olan 103 HCC’li (LR-5) hastada gadoksetik asitli MRG’yi değerlendiren prospektif bir çalışma.
Nasıl yapıldı: Küratif rezeksiyondan önceki 2 hafta içinde gadoksetatlı 3.0 T MRG yapılan HCC (siroz veya kronik hepatit B enfeksiyonu) gelişme riski yüksek 207 hasta (Child-Pugh A) 2 yıla kadar takip edildi. Sadece patolojik olarak doğrulanmış intra- veya ekstra-hepatik HCC’ye sahip olanlar dahil edildi. Erken nüks için olası belirleyicileri saptamak için Cox (oransal risk) regresyon analizi yapıldı.
Bulgular ve sonuçlar: 103 hastanın 53’ünde erken nüks vardı. Erken nüks ile anlamlı olarak ilişkili MRG bulguları arasında korona kontrastlanması, hepatobiliyer fazda peritümöral hipointensite ve satelit nodülü vardı. Hastalar LR-5a’ya (yukarıda belirtilen MR belirleyicilerinin hiçbiri), LR-5b’ye (bir belirleyiciye) veya LR-5c’ye (iki veya üç belirleyiciye) ayrıldı ve sırasıyla %65, %39 ve %6’lık 2 yıllık hastalıksız sağ kalıma sahip bulundu. AFP > 400 ng/mL de bir risk faktörü olarak bulundu.
Karar: LR-5 HCC’nin cerrahi rezeksiyonundan sonra erken hastalık nüksünün preoperatif tahmini, korona kontrastlanması, hepatobiliyer fazda peritümöral hipointensite ve satelit nodülünü içeren MR özellikleri kullanılarak yapılabilir.
Anlamları: Korona kontrastlanması, HBP’de peritümöral hipointensite ve satelit nodüllerinin varlığı gibi gadoksetat ile geliştirilmiş MRG bulguları, hastalıksız sağkalımın tahmin edilmesine yardımcı olabilir.
KARACİĞER GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ
Karaciğer Difüzyon Ağırlıklı Görüntülemede, Kardiyak Hareket Artefaktının Solunum Döngüsüne Bağımlılığı Üzerine
Riexinger A, Laun FB, bickelhaupt S, ve ark. Baltzer Pat, editör. PLoS One. Public Library of Science; 2020;15(10): e0239743.
Şu adresten temin edilebilir: https://dx.plos.org/10.1371/journal.pone.0239743.
Anahtar kelimeler: MRG, hareket artefaktı, DAG
Klinik soru: İnspirasyonda elde edilen difüzyon ağırlıklı görüntüleme, sol hepatik lob üzerindeki kardiyak hareket artefaktını azaltabilir mi?
Ne yapıldı: Bilinen veya şüphelenilen fokal karaciğer lezyonları olan 43 hastada inspirasyon ve ekspirasyonda elde edilen MRG DAG taramalarında kardiyak hareket artefaktının prospektif karşılaştırmalı çalışması.
Nasıl Yapıldı: Tüm hastalar nefes kontrollü şekilde1.5T tarayıcıda çekildi. Diffüzyon ağırlıklı görüntüleme (DAG) sekansları, hasta nefesini tutarken inspirasyonda ve ekspirasyonda b = 50 s/mm2 ve 800 s/mm2 için elde edildi. Likert ölçeği kullanılarak sekansların kalitatif analizi 2 okuyucu tarafından gerçekleştirildi. Normalize sinyal, her hastanın DAG sekansları için her iki b değerinde sol hepatik lob üzerinde bir ilgi bölgesi çizilerek hesaplandı. Wilcoxon işaretli sıralar testi, her hasta için inspirasyon ve ekspirasyon arasındaki kantitatif analiz için kullanıldı.
Bulgular ve sonuçlar: İnspirasyondaki normalleştirilmiş sinyal, herhangi bir istatistiksel önemi olmaksızın ekspirasyondakinden biraz daha yüksekti. Kalitatif değerlendirme hiçbir farklılık göstermedi.
Sonuç: Sol hepatik lobdaki pulsasyon artefaktında DAG sekanslarında inspirasyon sırasında ekspirasyon ile karşılaştırıldığında önemli bir fark yoktur.
Çıkarımlar: Karaciğerde DAG sekansı sırasında hastanın nefesini tutması kardiyak hareket artefaktını azaltabilirken, DAG sekansının inspirasyon veya ekspirasyon sırasında alınması arasında önemli bir fark yoktur.
MRG’de Karaciğer Yüzey Nodülaritesinin Yarı Otomatik Ölçüm Yöntemiyle Karaciğer Fibrozisinin Evrelendirilmesi
Kim SW, Kim YR, Choi KH, et al. Am J Roentgenol. American Roentgen Ray Society; 2020;215(3):624–630
Şuradan ulaşılabilir: https://www.ajronline.org/doi/10.2214/AJR.19.22041.
Anahtar Kelimeler: MRG, Karaciğer Fibrozisi, yarı otomatik
Klinik soru: Karaciğer fibrozisinin evrelendirilmesi için kontrastlı MRG’de karaciğer yüzey nodüleritesini (LSN) ölçmek için yarı otomatik yöntem kullanılmasının doğruluğu nedir?
Ne yapıldı: Yarı otomatik LSN kantifikasyon yazılımı geliştirilmiş ve bu yazılım hesaplanan Metavir skoruna karşı doğruluk açısından değerlendirilmiştir.
Nasıl yapıldı: Kronik karaciğer hastalığı evrelemesi için histopatoloji ile biyopsi yapılmadan 6 ay önce veya sonra gadoksetatlı karaciğer MRG yapılan 132 hastanın retrospektif çalışması. Tüm hastalarda ayrıca AST ve trombosit serum seviyeleri ve fibrozis-4 indeksi bulunuyordu.
Bulgular ve sonuçlar: LSN için eğri altında kalan alanlar F0-F1’e karşı F2-F4, F0-F2’ye karşı F3-F4 ve F0-F3’e karşı F4 için sırasıyla 0.93, 0.98 ve 0.83’e eşitti. Bu sonuçlarda LSN skoru ve Metavir skoru yüksek korelasyona sahipti (Spearman katsayısı 0.713).
Sonuç: Yazarlar tarafından geliştirilen algoritmaya göre yarı otomatik olarak hesaplanan LSN skoru, yüksek doğruluğa sahiptir ve patolojik fibrozis evresi ile ilişkilidir.
Çıkarımlar: MRG özelliklerine göre yarı otomatik olarak LSN’yi hesaplama yöntemi, karaciğer fibrozisinin evrelendirilmesi için invaziv olmayan, uygulanabilir bir yöntem olabilir.
KARACİĞER: DİĞER
Kolorektal Karaciğer Metastazının Periferindeki Karaciğer Parankiminin MRG Bulguları: Uzun Dönem Prognozun Potansiyel Bir Prediktörü
Nakai Y, Gonoi W, Kurokawa R, et al. Radiology. Radiological Society of North America ; 2020;202367.
Şuradan Ulaşılabilir: http://pubs.rsna.org/doi/10.1148/radiol.2020202367.
Anahtar kelimeler: MRG, kolorektal metastaz, prognoz
Klinik soru: Gadoksetatla güçlendirilmiş MRG kullanarak, kolorektal karaciğer metastazlarının (KKM’ler) periferindeki karaciğer parankiminin görüntüleme bulgularıyla uzun vadeli prognozu tahmin edebilir miyiz?
Ne yapıldı: KKM’lerin periferindeki karaciğer parankim MRG bulguları ile patolojik damar ve safra kanalı invazyonu arasındaki ilişki değerlendirildi.
Nasıl Yapıldı: Neoadjuvan kemoterapi olmaksızın KKM için küratif cerrahiden önce -gadoksetik asit uygulanan 106 hastanın retrospektif çalışması. 3 abdominal radyolog, KKM’lere periferik alandaki erken kontrastlanmayı, azalmış kontrast tutulumunu ve safra kanalı dilatasyonunu MRG’de değerlendirdi. Tüm tümör örnekleri, çevreleyen damarların ve safra kanallarının invazyonu açısından yeniden değerlendirildi. Cox orantılı tehlike modeli ve Bayesian bilgi kriteri, rekürrenssiz sağkalım ve genel sağkalımın prediktörlerini belirlemek için kullanıldı.
Bulgular ve sonuçlar: 106 hastada 148 KKM değerlendirildi. Tümörün periferindeki safra kanalı dilatasyonu, patolojik portal ven ve safra kanalı invazyonunun yanı sıra kısa rekürrenssiz ve genel sağkalım ile de ilişkiliydi. Tümörün periferindeki alanda erken kontrastlanma, azalmış gadoksetik asit alımı ve safra kanalı dilatasyonunun kombinasyonu, kısa genel sağkalımın prediktörüydü.
Sonuç / Çıkarımlar: KKM’lerin periferindeki MRG bulguları küratif cerrahi sonrası uzun dönem prognozun prediktörüdür.
Translated by: Görkem Ayas, Ahmet Umur Topçu, Duygu Cengiz
References