Kistik Böbrek Kitlelerinin MRI bazlı Bosniak Sınıflandırması, versiyon 2019: Gözlemci Arası Uyum, Okuyucuların Tecrübesinin Etkisi ve Tanısal Performans
Bai X, Sun SM, Xu W, Kang HH, Li L, Jin YQ, Gong QG, Liang GC, Liu HY, Liu LL, Chen SL, Wang QR, Wu P, Guo AT, Huang QB, Zhang XJ, Ye HY, Wang HY.
Radiology. 2020 Sep 22:200478. doi: 10.1148/radiol.2020200478. Epub ahead of print. PMID: 32960726.
https://doi.org/10.1148/radiol.2020200478
Bu grup, 2019 Bosniak Sınıflandırmasının 2005 versiyonuna kıyasla gözlemci arası uyumunu ve tanısal performansını değerlendirmek için çalışmayı yürüttü. Kistik böbrek kitlesi ve cerrahi patolojisi olan 207 hastadan oluşan retrospektif bir çalışmaydı. Kistik böbrek kitleleri 2019 ve 2005 Bosniak kriterleri kullanılarak 8 radyolog tarafından bağımsız olarak değerlendirildi. Gözlemci arası uyum için kappa değeri 2019 için 0.64, 2005 için 0.50 idi. Bu değerler anlamlı olarak farklıydı (p<0.001). Kıdemli ve kıdemsiz radyologlara göre 2019 versiyonu için kappa değeri 0.65 ve 0.64 olarak benzer gözlemciler arası uyumu bulundu. 2019 versiyonunun tanısal performansı yüksek özgüllük (%83 ve %68) ile daha iyiydi ve duyarlılıkta anlamlı bir farklılık yoktu (%89 ve %84). Araştırmacılar 2019 versiyonu Bosniak Kriteri’nin duyarlılık korunurken kistik böbrek malignitesinin tespit özgüllüğünü arttırdığını, ve okuyucu tecrübe seviyesinden etkilenmeden gözlemci arası uyumun gelişmiş olduğunu beyan ettiler.
Difüzyon Ağırlıklı MRI ile Bening Atipik Leiomyomların Maling Uterin Sarkomlarından Ayrımındaki Tanısal Algoritma
Abdel Wahab C, Jannot AS, Bonaffini PA, Bourillon C, Cornou C, Lefrère-Belda MA, Bats AS, Thomassin-Naggara I, Bellucci A, Reinhold C, Fournier LS.
Radiology. 2020 Nov;297(2):361-371. doi: 10.1148/radiol.2020191658. Epub 2020 Sep 15. PMID: 32930650.
https://doi.org/10.1148/radiol.2020191658
Bu grup uterin sarkomu atipik leiomyomdan ayırma yeteğini geliştiren MRI özelliklerini kararlaştırmak için çalışmayı yürüttü. Patolojik olarak kanıtlanmış uterin sarkomu, atipik leyomiyomdan etkin bir şekilde öngörüp ayırmak için T2 ağırlık görüntüleme, DWI(difüzyon MR), ADC haritası gibi MRI özellikleri kullanılmıştır. 156 kadın retrospektif olarak değerlendirilmiş ve malignite için öngörülen MRI kriteri yüksek DWI sinyali(endometriyumdan yüksek), ADC≤0.905 x 10-3, lenfadenopati, ve periton implantları olarak belirlenmiştir. Yazarlar aynı zamanda düşük T2 sinyalli fokal ya da global bölgelerin ve düşük-orta seyive DWI (endometriyum ve lenf nodlarından daha düşük) ile bening tümörlerin ilişkili olduğunu bulmuştur. Yazarlar tanısal algoritmalarını bir internal çalışma seti(51 sarkom ve 105 leyomiyom) ve 2 eksternal validasyon setleri(45 sarkom ve 56 leyomiyom) ile test ettiler. Algoritma, sarkomları atipik leyomiyomlardan ayırmada çalışma setinde(sırasıyla %98 ve %94) ve eksternal validasyon setlerinde(sırasıyla %88 ve %100) yüksek duyarlılık ve özgüllük elde etmiştir.
Sağ Taraflı Skrotal Varikosel ve Maligniteyle İlişkisi: Çok merkezli Çalışma
Itani M, Kipper B, Corwin MT, Burgan CM, Fetzer DT, Shenoy-Bhangle AS, Althubaity A, Loehfelm TW, Middleton WD, Fananapazir G.
Abdom Radiol (NY). 2020 Nov 5. doi: 10.1007/s00261-020-02840-9. Epub ahead of print. PMID: 33151361.
https://doi.org/10.1007/s00261-020-02840-9
Grup, skrotal ultrasonda izole sağ taraflı varikoseli olan hastaların ek olarak pelvis ya da abdomenlerinde malignite bulgusu olup olmadığını değerlendirilmek üzerine retrospektif, çok merkezli bir çalışma yürüttü. Daha önceden abdomen ve pelviste kanser teşhisli, epidimo-orşitli, intratestiküler ya da intraskrotal kitleli ya da önceden skrotal bir cerrahi geçirmiş hastalar hariç tutuldu. Radyologlar tarafından varikosel tanısı, akışın arttığı sırada pampiniform pleksus ven çapı ≥ 2mm oluşuyla ya da Valsalva ile ≥ 1mm artmaya bağlı olarak belirlendi. Çalışmadaki 210 hasta arasında, sağ taraflı varikoseli açıklayan altta yatan malignitesi olan yoktu, bu da yetişkin izole sağ varikosellerin abdominal bir malignitenin tek başvuru bulgusu olma ihtimalinin düşük olduğu ve izole sağ varikosel bulgusunun ileri abdomen ve pelvis görüntüleme tetkiklerine gereksinimi olmadığı sonucuna ulaştırıyor.
Renal Arter Stenozu Tespitinde Kontrastsız MR Anjiyografiye karşı Kontrastlı MR anjiyografi: 400 Renal Arterde Karşılaştırmalı Analiz
Lal H, Singh RKR, Yadav P, Yadav A, Bhadauria D, Singh A.
Abdom Radiol (NY). 2020 Nov 2. doi: 10.1007/s00261-020-02836-5. Epub ahead of print. PMID: 33136181.
https://doi.org/10.1007/s00261-020-02836-5
Bu grup, renal arter stenozu (RAS) değerlendirmesinde kontrastsız MRA(ncMRA) ile kontrastlı MRA(ceMRA)’ın tanısal performansını karşılaştırmak üzere bir çalışma yürüttü. Amaç ncMRA’nın ceMRA’ya göre uygun bir alternatif olduğunu tespit etmekti, böylece ncMRA intravenöz kontrast almak istemeyen hastalarda renal damarları değerlendirmek için yararlı olabilirdi. 201 hastada 400 renal arteri ncMRA için 3D yağ baskılı inflow inversion recovery balanced steady state free precession (SSFP) ve ceMRA için 3D fast spoiled gradient echo (FSPGR) kullanarak değerlendirdiler. ceMRA’ye kıyasla ncMRA 2 arterdeki evre 3 stenozu, evre 2 stenoz olarak eksik teşhis etti. ncMRA ve ceMRA’ın ikisiyle de 72 hastaya hemodinamik olarak önemli stenoz (evre 3 ya da 4) tanısı konuldu. Çalışma hemodinamik olarak önemli renal arter stenozu tanısında SSFP temelli ncMRA’ın FSPGR temelli ceMRA’dan daha aşağı olmadığını gösterdi.
Prostat Kanser Tespiti için PI-RADS Versiyon 2.1’in Prospektif Değerlendirilmesi
Walker SM, Mehralivand S, Harmon SA, Sanford T, Merino MJ, Wood BJ, Shih JH, Pinto PA, Choyke PL, Turkbey B.
AJR Am J Roentgenol. 2020 Sep 2:1-6. doi: 10.2214/AJR.19.22679. Epub ahead of print. PMID: 32877244.
http://doi.org/10.2214/AJR.19.22679
Bu grup mpMR ve ardından hedeflenen füzyon ve sistematik biyopsinin yapıldığı 100 hastadan oluşan prospektif bir çalışma tamamladı. MR çalışmaları ACR PIRAD 2.1 kriterlerine göre yorumlandı. mpMR ile toplam 171 lezyon tespit edildi ve biyopsilendi, %33.3’ü (171 lezyonun 57si) biyopsi ile klinik olarak önemli prostat kanserine (Gleason evreleme grup>1) sahipti. PIRAD 2’nin %5.7’sinde, PIRAD 3’ün %14.8’inde, PIRAD 4’ünde %44.2’sinde ve PIRAD 5’inde %80’i klinik olarak önemli prostat kanseri vardır. 16 hastada normal mpMRı bulguları olmasına karşın %18.8 klinik olarak önemli prostat kanseri bulunmuştur. Sonuç olarak kanser tespit oranı PIRADs skorunun artışına bağlı olarak artmıştır.
Prostat Kanserinin En İyi Taklitçisi, Prostatit: Multiparametrik MRI Kullanarak Kantitatif Bir Şekilde Ayırt Edebilir Miyiz?
Uysal A, Karaosmanoğlu AD, Karcaaltıncaba M, Akata D, Akdogan B, Baydar DE, Ozmen MN.
AJR Am J Roentgenol. 2020 Nov;215(5):1104-1112. doi: 10.2214/AJR.20.22843. Epub 2020 Sep 9. PMID: 32901562.
http://doi.org/10.2214/AJR.20.22843
Bu grup, prostatiti prostat kanserinden ayırt etmede kantitatif farmakokinetik parametrelerin ve ADC değerlerin kullanımındaki yararı ölçmek için bir çalışma yürüttü. Biyopsi ile kanıtlanmış prostatit ve prostat kanserli hastalardan oluşan retrospektif bir çalışma hazırladılar ve ortalama ADC değerlerini ve çoklu farmakokinetik parametreleri karşılaştırdılar. Değerlendirilen 138 hasta içerisinden 44 prostatit hastasında alamlı olarak daha yüksek ekstravasküler ekstrasellüler boşluk volüm fraksiyonu (Ve) saptandı. Genel olarak bakıldığında prostatite %92.7 oranında doğru teşhis konuldu; ADC, ters volüm transfer sabiti (Kep) ve tepe noktası için geçen zaman (TTP) en belirleyici kombinasyondu. Sinyal yoğunluk-zaman eğrilerinin analizine göre tip 3 kontrastlanma eğrileri hiçbir prostatit vakasında bulunmuyordu. Grup, parametrelerin kullanımının hastalar için bir zahmet içermediğini ve prostat kanserini prostatitten ayırt etmek adına ek tetkik olarak kullanılabileceğini belirtmektedir.
MR Özellikleri Müsinöz Over Kanseri ile Müsinöz Borderline Tümörleri Ayırabilir mi?
Kaga T, Kato H, Hatano Y, Kawaguchi M, Furui T, Morishige KI, Matsuo M.
Eur J Radiol. 2020 Nov;132:109281. doi: 10.1016/j.ejrad.2020.109281. Epub 2020 Sep 12. PMID: 32961452.
http://doi.org/10.1016/j.ejrad.2020.109281
Bu grup, MR özelliklerine dayanarak müsinöz over kanserini, müsinöz borderline tümörden ayırt edilip/edilemeyeceğini anlamak bir çalışma yaptı. Müsinöz kanserlerin ilk gelişinde daha büyük maksimum mural nodül çaplı (41.7 mm vs 6.6 mm, p<0.01) daha büyük tümörler (219.7 mm vs 177.4mm, p<0.05) olduğunu buldular. ADC değerleri de müsinöz kanserlerde bordorline kanserlere göre 1.20×10-3 vs 1.61×10-3 (p < 0.05) anlamlı değerde daha düşüktü. Grup aynı zamanda lokülasyon sayısının, balpeteği bulgusunun, renkli cam görüntüsünün, sıvı-sıvı seviyesinin, 5 mm’den fazla kalınlaşmış septanın, periton yayılımının ya da T2 hiperintens mikrositlerin müsinöz over kanseriyle müsinöz borderlin tümörün ayrımında etkili faktörler olmadığını buldu.
Lokalize Renal Kitlenin Primer Değerlendirilmesi için Dinamik 68Ga-PSMA-11 PET/BT: Bir Prospektif Çalışma
Golan S, Aviv T, Groshar D, Yakimov M, Zohar Y, Prokocimer Y, Nadu A, Baniel J, Domachevsky L, Bernstine H.
J Nucl Med. 2020 Oct 23:jnumed.120.251272. doi: 10.2967/jnumed.120.251272. Epub ahead of print. PMID: 33097628.
http://doi.org/10.2967/jnumed.120.251272
Bu grup, 68Ga-PSMA -11 PET/BT’nin renal kitle değerlendirmesindeki etkinliğini kararlaştırmak için 29 enhanse renal kitleli 27 hastadan oluşan bir prospektif çalışma yürüttü. Artmış PSMA ekspresyonu prostat dışı dokularda ve özellikle renal kitlelerde ispat edilmemiştir. Çalışmanın amacı maling ve bening böbrek lezyonlarındaki SUV değerleri arasında fark olup olmadığını kararlaştırmaktı. 29 enhanse renal kitleden 24 tanesi patolojik olarak maling ve bunlarında 20 tanesinde pozitif PSMA boyanması vardı. Medyan SUV ortalaması ve SUV maksimum değeri de maling böbrek lezyonları için daha yüksekti (SUV ortalaması – bening için 2.3 ve maling için 6.8, SUV; maksimum bening için 3.8 ve maling için 9.4). Maling lezyonlarda washout katsayısı anlamlı olarak daha düşüktü. Sonuçlara dayanarak grup PSMA’nın renal kitle değerlendirmesinde ümit verici bir madde olabileceğini söyledi.
Translated by: Melis Sıryol, Duygu Cengiz
References